ARÇELİK KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI VE İŞLENMESİ MÜŞTERİ AYDINLATMA METNİ

Kapat X
Uzman

Migrene Doğal Çözümler

Bu yazıyı 3 dakika 22 saniyede okuyabilirsiniz.

Migrenle doğal yolla baş etmenin yolları var. 

Sese ve gürültüye karşı aşırı hassasiyet, gözlerde ışık çakması, mide bulantısı, kusma ve genel bir “toleranssızlık” hali… Yaşayan bilir; bir gözün arkasında veya ense kökünde başlayıp zonklama şeklinde belirerek “kurbanına” hayatı zindan eden şiddetli bir ağrı türü- ciddi bir külfettir migren! Nüksettiği vakit gündelik fonksiyonları yerine getiremeyecek kadar hayattan kopar, zifiri karanlık bir odaya kapanıp “fırtınanın geçmesini” beklersiniz.

Günümüzde hala tam olarak anlaşılamayan bir “nörolojik semptomlar topluluğu” olan migren hormonsal faktörler, stres, uykusuzluk, alerjiler veya uyku düzeninde bir takım değişiklikler (jet-lag veya fazla uyku gibi) sebebiyle meydana geliyor. Tek bir faktör migreni tetikleyebiliyorken, belirli bir süreç içerisinde üst üste gelen ve kartopu misali büyüyerek “haneye yazılan” tetikler neticesinde de ağrı oluşabiliyor. Yani eğer migren hastasıysanız, üzerinizdeki tişörtün sizi rahatsız eden etiketi bile atak oluşumuna katkıda bulunabilir. Özellikle de sabahki çikolatalı ekmek, öğlen yediğiniz şarküteri ve akşam yudumladığınız kırmızı şarapla birleşince! Dolayısıyla çok sık atak yaşayan “kronik migren” hastaları yaşam tarzlarını ve alışkanlıklarını mutlaka gözden geçirip atak sayısını azaltacak düzenlemeler yapmalı. Bizim de bu konuda bir takım önerilerimiz olacak:      

-Bazı gıdaları yemekten sakının. İşlenmiş ve tuzlu yiyecekler migreni tetikleyebiliyor. Eskitilmiş ve/veya Feta, Çedar ve Parmesan gibi, tiramin içeren peynirlerden mutlaka uzak durmalı. Ayrıca şarküteri ürünleri, çikolata, alkol ve özellikle de kırmızı şarap oldukça zararlı. Bir çeşit lezzet artırıcı olan Monosodyum Glutamat (MSG) içeren gıdalara, kuru meyvelere, fasulye, turşu, ekşi krema ve yoğurt gibi fermente gıdalara ihtiyatla yaklaşmalı. Kimi migreni tetikliyor, kimiyse ağrının şiddetini artırıyor.

-Besin takviyelerine güvenin. B vitaminleri beyindeki nörotransmitter’ları düzenliyor. Dolayısıyla takviye olarak Riboflavin (B2 vitamini) ve B6 vitamini alabilirsiniz. Bunun dışında D vitamini, C vitamini, E vitamini, potasyum, balık yağı, Koenzim Q10, nane yağı, keten tohumu, Gingko Biloba bitkisi, zencefil kökü ve kedi otundan destek alın. Badem, susam tohumu, ay çekirdeği, Brezilya fındığı, Kaju fıstığı, fıstık ezmesi ve yumurta gibi magnezyum içeren gıdalardan tüketin. Kafein hem dost hem düşman! Az miktarda tüketildiğinde faydası var, nitekim bazı migren ilaçları kafein içeriyor. Öte yandan doz aşımı migreni tetikleyebiliyor. Eğer kafein bağımlısıysanız, gündelik kahve tüketiminizi ansızın azaltmaktan sakının.

Besin takviyesi alırken yan etkileri önlemek açısından kişinin yaşı, dozaj ve alınan diğer ilaçlar da göz önünde bulundurulmalı, gerekirse bir doktora danışmalı.     

-Başınızı bir tülbentle sıkıca sarın. Tülbent veya eşarbı mümkünse ağrının en yoğun hissedildiği noktada düğümleyin, sıkabildiğiniz kadar sıkın.

-Başınıza buz tedavisi uygulayın. Sıcak veya soğuk kompres, ağrılı bölgeyi uyuşturarak ağrının şiddetini hafifletecektir.

-Migren atağı süresince bol miktarda su için. Yeterli miktarda su içmek migrene önlem almak açısından da oldukça önemli zira vücut susuz kaldığında tehlike çanları çalıyor!

-Düzenli masaj yaptırın. Masaj kalp atışını yavaşlattığı için strese iyi geliyor. Ayrıca kortizol (stres altındayken böbrek üstü bezleri tarafından salgılanan zararlı bir hormon) seviyesini dengeliyor.

-Alternatif terapi yöntemlerini deneyin. Strese karşı otonom tepkileri kontrol etmeye yarayan alternatif terapi yöntemi biofeedback vücutta rahatlama sağlıyor. Vücuttaki ‘chi’ noktalarına iğne yerine parmaklarla baskı uygulanması esasına dayalı olan tedavi yöntemi acupressure ise ağrıları azaltıyor. Sol elin başparmağı ile işaret parmağı arasında kalan bölgeye (Ll-4 noktası) ve kolun iç tarafında, bilekten üç parmak yukarıya doğru (PC6 noktası) olan noktaya 5 dakika boyunca baskı uygulayın.

-Doğal yağlar hizmetinizde! Sedatif özellikli; antimikrobiyal, anksiyolitik ve antihipertansif lavanta yağı “migren savar” bir doğa mucizesi kabul ediliyor. Nane yağının ve tatlı fesleğen yağının da yine aynı şekilde ağrıyı yenmekte etkili olduklarını belirtelim. Papatya ailesinin bir üyesi olan “Feverfew”, yani Gümüşdüğme bitkisi ağrıyı azaltmakla kalmıyor, atakların önüne geçmeye yardımcı oluyor. “White Willow”, yani Beyaz Söğüt aspirin benzeri bir etkiye sahip olduğu için ağrıyı dindirmek için kullanılabilir. 

Doğal yağları daha etkili kılmak için difüzör kullanın. Kan akışına karışması için bilek içlerine ve şakaklara sürün. Banyo suyuna da damlatabilirsiniz. Sıcak bir banyo kan akışını artırır. Ayrıca Tiger Balm olarak bilinen mentollü ağrı kesici kremi şakaklarınıza sürmeyi deneyin.    

Zencefil ağrının şiddetini azaltıyor. Migrenle birlikte gelen mide bulantısı ve kusma gibi sindirim problemlerini de önlüyor.

-Stresle mücadelenizi etkili hale getirin. Bu bir kısır döngü- stres migreni tetikliyor, migren strese yol açıyor. Gündelik yaşamınızda sizi rahatlattığına inandığınız aktivitelere mümkün olduğu kadar yer verin. Egzersiz, yoga, meditasyon, günlük tutmak (migren atağınızı tetikleyen unsurları ve not edebilirsiniz) doğada yürüyüş yapmak ve müzik dinlemek gibi aktivitelere mutlaka zaman ayırın.

Size daha iyi hizmet sunabilmek için sitemizde çerezler kullanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerez politikamıza izin vermiş oluyorsunuz.