ARÇELİK KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI VE İŞLENMESİ MÜŞTERİ AYDINLATMA METNİ

Kapat X
Uzman

“İyi” Bir İşbirliği

Mutfak Sanatları Akademisi ve Grundig Türkiye arasında başlayan işbirliğinden heyecan verici yenilikler doğacak.

Bizi birbirimize en çok bağlayan şey, belki de yemek. Bir sofranın etrafında oturan insanları birbirine yakınlaştıran, tanıştıran belki de en doğrudan yol yemek. Yemek bu kadar güçlüyken, mutfağı, gıdayı düşünen markalar, değişimin, dönüşümün bir parçası olabiliyor.

Şefler, dünyanın dört bir yanında kanaat önderlerine dönüşürken, güçlü, vizyonlu markalar, bu değişime ortak oluyor. MSA ve Grundig Türkiye’nin bir araya gelişi bu yüzden “iyi.” Eğitimin ne kadar büyük bir değiştirici güç olduğunu biliyoruz. Bunu, dünyayı değiştirmeye gücü olan ve mutfak eğitimine gönül veren iki büyük kurumun omuz omuza çalışması olarak görebiliriz. Grundig ve MSA’nın bir araya gelişini Grundig Türkiye Grup Yöneticisi Handan Abdurrahmanoğlu ve MSA Direktörü Sitare Baras’tan dinledik.

MSA ve Grundig Türkiye’yi bir araya getiren nedir?

SB: Bu iki markayı yan yana düşününce hemen aklıma gelen, aynı birkaç sıfat. Tutkulu, yenilikçi, ezber bozan, işini iyi yapmak için bitmeyen bir heyecan duyan, sorumluluğunu alan…Aslında hep ‘daha iyi olmak’ diye tanımlarız biz MSA’daki yolculuğumuzu. Çok benzer bir tarifi Grundig ekibiyle de tecrübe ediyoruz. Grundig birlikteliğimiz ‘iyi olmak’ tanımını gıdaya saygı, sürdürülebilirlik gibi başlıkların altında daha kalın çizmemize olanak veriyor, daha da büyütüyor, genişletiyor.

HA: Bu işbirliği her şeyden önce alanında uzman, işini tutkuyla yapan, kaliteli ürünler ve sonuçlar üreten, ortaya koyduğu çıktıların hem iş sonucu hem de dünyaya etkisi yönünden iyi olmasını önemseyen iki markanın “bilinçli iş birliği” olarak düşünülebilir. Biz, Grundig olarak tüm ürünlerimizi bu tutku ve özen ile geliştiriyor ve üretiyoruz. Her gün daha iyiye gitmek ve gelişmek için, her gün daha iyi ürünler üretebilmek için çalışıyoruz. Bu tutkumuzu, sadece ürünlerimizin iyi olması için değil, üzerinde yaşadığımız dünyamızın daha iyi ve yaşanılabilir bir yer olması için de aynı şekilde kullanıyoruz.

Bu yüzden de, “iyi” oldu diyorsunuz değil mi?

HA: Kesinlikle! Bu işbirliğinin, mutfakta iyi olan iki markanın sadece iş değil, sürdürülebilirlik ekseninde de mutfakta eğitimi odağına alacağı hayatın içinde iyilikler de çıkarmasını bekleyebiliriz. Grundig ve MSA aynı mutfakta “iyi oldu.” MSA da işini titizlikle, kaliteli bir şekilde yapıyor. Bunu yaparken de insanı merkezine alıyor. Biz de marka olarak bunu yapıyoruz, bunu yaparken dünyayı önemsiyoruz. Bu işbirliğiyle, İnsanlara mutfakta “iyi” olmak ve bunu yaparken dünyaya da “iyi” davranmak konusunda ilham verebiliriz. Bu iki markanın bence en güçlü en ortak paydası bu. Çünkü “iyilik” insanda başlar, evde başlar!

Bu birlikten sizce neler doğacak, ne gibi projeler var aklınızda?  

SB: Aslında her beyin fırtınası toplantısında sayısız fikir daha çıkıyor! Elbette en temelde MSA’nın ve Grundig’in takipçileri için mevcut portföyümüze eklenecek olan yeni, taptaze mutfak workshoplarımız ve kurgularımız var planda. Amacımız önce güvenilir, hayatımızın içine sokabileceğimiz, paylaşılabilir ve etki yaratacak doğru bilgi ve pratik aktarımı. İşbirliğinin çok önem verdiğimiz bir başlığı olarak mutfakta kullandığımız ekipmanlarla ilgili ürün geliştirme, ar-ge projelerimiz olacak. Bu konuda ciddi bir birikim ve hiç bitmeyen bir deneyimimiz var, paylaşmak ve nelere dönüşeceğini görmek için çok sabırsızlanıyoruz. Çocuklara ve gençlere gıda bilgisi ve yemek becerisi kazandırmakla ilgili MSA’da çok yol aldık, Grundig işbirliği bunu MSA’nın dışında daha büyük bir çerçeveye taşımamıza ve daha fazla çocuğa, gence ulaşmamıza olanak sağlayacak. İşin sosyal sorumluluğa dönüşecek bir bölümü de olacak. Diğer projeler sürpriz olsun…

HA: Yeni ürün projelerinde heyecanla çalışmaya başladık. MSA’nın mutfak deneyiminden çokça faydalanacağız. Mutfakta başlayan veya hayata yayılan birçok proje çok hızlı bir şekilde hayata geçecek. Mutfağın ve mutfakta eğitimin etrafında şekillenen bununla birlikte şeflerden, yazarlardan, eğitimcilerden, sosyologlardan, sanatçılardan ve aktivistlerden oluşan bir grup ile birlikte yönetilecek birçok proje şimdiden masada ve yol alındı bile. Yapacağımız çalışmaların sosyal sorumluluk boyutu da MSA işbirliğinin en büyük kazanımlarından biri olacak.

Birlikte değiştirmeyi planladığınız neler var? 

SB: MSA eğitim sınıfları ve restoranıyla sene boyunca haftanın 7 günü, sabah 7:00, akşam 24:00 açık bir eğitim kurumu. Trafiğimiz ve kullandığımız malzemelerin hacmi epey yoğun. Grundig işbirliği okulda da kullandığımız pek çok malzemeyi yeniden gözden geçirme sorumluluğu getirdi. Plastiği mümkün olduğu kadar hem profesyonel mutfakta, hem workshop mutfaklarında daha da azaltmak, geri dönüşüm iş akışlarımızı tekrar gözden geçirmek, diğer iş ortağı markalarımızla olan süreç ve projeleri de mümkün olduğu kadar doğaya saygı felsefesi çerçevesinde düşünmeye başladık. Dürüst olmam lazım; pek çok sebeple geceden gündüze değişim hayli zor, ciddi anlamda deneme-yanılma yapıyoruz, belki bazı şeyleri doğru çözümleri keşfedene kadar bugünkü koşullarda hiç değiştiremeyeceğiz, ancak en kolay ve hızlı yapılabilecekler listesiyle başlamak adımların en önemlisi bence. Niyet ve adım atmak önemli. Bu adımlarda elbette Grundig’in bilgi birikimi bize çok yardımcı olacak.

HA: Bu birliktelikten bu iki markanın sınırlarını aşacak, dünyaya, insanlara ve gelecek nesillere etki edecek projeler çıkacak. Grundig perspektifinden baktığımızda global akreditasyon şirketleri tarafından onaylanmış, Türkiye’nin en kapsamlı “aşçılık” eğitimi veren ve Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı bir okul olan MSA’da sadece Grundig ürünlerinin kullanılacak olması derin ve nitelikli bir bilgi birikimi sağlayacak. MSA’nın profesyonel şefleri, profesyonel şef adayı öğrencileri ve günlük etkinlik katılımcıları tarafından her gün Grundig ürünlerinin kullanılması ve bu sürecin gözlemlenmesi, raporlanması, geri bildirimlerinin yapılması sonucunda Grundig markasının müşterisi ile bağını kuvvetlendirip, daha da güçleneceğine inanıyorum. Bunların yanında MSA’nın başarılı eğitim sisteminde “gıdaya saygı” gibi konuları sahiplenerek Ruhun Doysun’da iki yılı aşkın süredir anlattıklarımızı birlikte deneyimleyecek ve hep birlikte “gıdaya saygı” diyeceğiz. 

Bizi en çok birbirimize bağlayan şey, gıda. Siz de gıdaya kafa yoran, etrafında düşünen iki markasınız. Gıdaya saygı size ne ifade ediyor?

SB: Gıdaya saygı bence insana ve tüm canlılara saygı demek. Neredeyse bütün bir ekosisteme etki eden çok güçlü bir prensip… ‘Evrende her şey birbirine bağlı, birbirine etki eder’ fikrine çok inanırım, bence işin özü buraya bağlanıyor.

Ha: Bize göre doğru toprak, doğru üretici, doğru ürün ekseninde başlayan Gıdaya Saygı, kendimize yetecek kadarını aldığımız ve bilinçli bir şekilde tükettiğimiz, bununla birlikte gıda israfının azaltılması ile tamamlanıyor. Ruhun Doysun farkındalık hareketimiz ile bu farkındalığı yaratmak için çalışıyoruz. İnsanlara gıdaya saygı duyan bir yaşam için ilham vermeye çalışıyoruz.

Bir yanıyla MSA bir tür ar-ge sürecinin içine dahil edilmiş olacak değil mi?

SB: MSA’da yılda 20 binin üzerinde kişi eğitim alıyor. Mutfak severlerin kendi tecrübe ve geri bildirimlerinin herkesin faydalanabileceği araçlara, yöntemlere dönüşmesi ve bizlerin de bu sürecin bir parçası, aracısı olması ise bizim için bambaşka bir motivasyon. Grundig ile konuşmalarımızda markanın mutfak ekipmanlarının ar-ge tarafına müthiş bir heyecanla odaklanmış olduklarını gördük. Kullanıcının ihtiyaçlarını birlikte takip etmek, geliştirmek için aksiyon almak, hatta üretim sürecine dokunan bir etkileşim ile çalışma heyecanını yakaladık. Bir de elbette Grundig’in Ruhun Doysun felsefesi ve dünyasından alacağımız ve MSA’lılara geçirebileceğimiz çok bilgi ve fikir var…

HA: MSA ile işbirliğinin en önemli kısımlardan biri mutfak tutkunu insanları Grundig ürünleriyle tanıştırmak. Onların tutkusuna teknolojilerimizle aracılık etmek. Biz kullanıcı ihtiyaçlarına odaklı bir markayız. Haliyle, mutfak profesyonellerinin ve kullanıcı deneyimleri geri bildirim olarak tüm süreçlerimize yansıyacak. Bu müşteri odaklı yaklaşım açısından MSA ile işbirliğini çok önemsiyoruz. Mutfakta en iyi deneyimi sunmak için çalışıyoruz. İki yılı aşkın süredir Ruhun Doysun’la mutfaktan başlayarak hayata yayılan sürdürülebilir bir yaşama ilham vermeye çalışıyoruz. MSA, bu ilhamın “peki nasıl?” sorusuna cevap veren bir yanı da olacak. Heyecanlıyız. 

Sitare, gastronomi eğitimi nereye gidiyor, gelecekte nasıl bir modelden bahsediyor olacağız?

SB: Bizim tecrübemizde en büyük eksikliğimiz doğadan uzak olmak. Yeni nesil hangi şehirden gelirse gelsin tarım, hayvancılık gibi konulara uzak, hiç teması olmamış. Gıda ve malzeme bilgisi bir hayli eksik. İlköğretimden itibaren eğitim sistemi hep bunu getirmiş; sınıfta teorik, tek yönlü bir aktarım… Günümüzde gıda bilgisi, yemek pişirme, bilinçli tüketim, iklim, malzeme çeşitliliği, türlerin korunması, sürdürülmesi, gıdaya, emeğe saygı gibi şeflerin sorumluluk alanının artık tam ortasında olan bu kavramların teorik bazlı bir eğitimle, doğadan uzak bir şekilde verilmesi ideal değil. Bizim gastronomi eğitimiyle ilgili iki hayalimiz var:  İlkokuldan itibaren müfredatlara girmiş, küçük yaşlardan itibaren temel gıda bilgisinin kazandırıldığı bir eğitim sisteminden sonra bu mesleği seçmiş adaylar… Büyük fark yaratır… Diğer hayalimiz ise MSA’nın, doğanın, müthiş bir çeşitliliğin ortasında olması, yaşaması.

Handan, markaların Ruhun Doysun gibi projeleri üstlenmeleri neden önemli?

HA: Markaların Ruhun Doysun gibi projeler üstlenmeleri, desteklemeleri veya uygulamaları bu projelerin de sürdürülebilir olması açısından hayati derecede önem arz ediyor. Böylelikle Ruhun Doysun gibi projeler çok büyük kitlelere ulaşabiliyor, fark yaratabiliyor, kalıcı bir şekilde somut adımlar atarak ve büyüyerek yoluna devam edebiliyor. Her şeyden önce Ruhun Doysun farkındalık hareketi gibi sade yaşama ilham veren, gıdaya saygı duyan ve bilinçli tüketimi mutfaktan başlayarak hayata yayan projeler, sürdürülebilir bir yaşam için farkındalığın artması, uygulanabilir olması ve bununla birlikte yaşadığımız hayatın sürdürülebilir olmasını engelleyen problemlere karşı çözümün parçası olduğu için çok önemli.

Size daha iyi hizmet sunabilmek için sitemizde çerezler kullanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerez politikamıza izin vermiş oluyorsunuz.